Maliyet Muhasebesi

Acemi bir cop darbesi yüzünden ömür boyu iptal olan bir serçe parmak,

Her sabah tıraş olmaktan eşek mabadına dönen iki yanak,

Günde on bin zirilyon tabanca sesiyle sağırlaşan kulak,

İncelip incelip içe kaçan göbek,

Kelepçe takmaktan mosmor kan oturan bilek,

Günde 24 öğün kurufasülye bulgur pilav, barbunya, nohut,

Sabah 6'dan gece 11'e kuru gürültü,

Bitmek bilmez etütler,

3 zeytinden ve helva barından oluşan kahvaltılar,

Üstü kalıp yanlardan hafif dökülen ve çamaşır suyu dökülmüşcesine beyazlayan saçlar,

Burun, küçülmüş bir burun, bildiğin içine kaçmış bir burun,

Güneşin altında 12 saat dikilmekten Latin pembe dizilerine dönmüş esmer bir ten,

Biber gazının tadı,

10.000 metre koşu terinin tuzu,

Atılamayan her taklanın, çekilemeyen her şınavın biberi,

Amelelere taş çıkartan amele yanıkları,

Sabır taşlarını çatlatan sabır sınırları,

Berbat espiri anlayışları,

Herşeyin bir kuyruğunun olması,

En bekleneni de maaş kuyruğu olması,

Tanımadığım insanlardan gelen bir zirilyon ikram,

Tanıdığım insanlardan asla gelmeyen bir tatlı söz, iki güler yüz,

Esnafın kankası olmak,

Emekli, dul ve yetimin bacanağı olmak,

5 yaşında bir çocuğun kahramanı, 70 yaşında bir amcanın aslanı olmak,

Bilmediğin bir şehirde, bilmediğin yaşamlara tanık olmak,

Bir gecede tüm geleceğinin değişmesi,

Bir ülkenin sabah uyandığında bambaşka birşeye dönüşmesi,

Bütün bunlar olurken senin de bunların parçası olman,

10 saniye sonranın garantisinin olmaması,

Amma ve lakin,
SinCity'de söyledikleri gibi:

Son anda arkadaşlarının ellerinde silahlarla çıkıp gelivermeleri gibisinin olmaması...

---------------------------------------------

Yıllar süren çabaların, bir gün sona ereceğini biliyordum da mutlu bir son olacağını bilmiyordum.

Artık biliyorum...


 

Özlemsel Kişi

Ne kadar çok özlemişim...

Yeni şarkılar filmler, keşfetmeyi,

Herhangi biriyle, herhangi birşey hakkında, herhangi birşey yapmayı.

1 dakikada bin yıllık kardeş olmayı.

"Kop kop" yapmayı, "coş coş" etmeyi

Aşık olmayı hele, çok fena özlemişim.

İki akciğer şeysinin ortasında, deli manyak koştuğum zamanlar dışında çarptığını pek hissedemediğim o kırmızı et yığınısının varlığını hakikaten çok merak ediyorum.

Hadi benimkisi cartayı çekti diyelim, sayıları 10 binleri aşan, yedi binlerle ifade edilen dişi kişilerin de mi köküne kıran girdi.

-----------------------------------

Bazı şeyler yoluna girince diğeri yolundan çıkıyor. 

Baaaazı şeyler hep yolunda gidiyor; sadece gitmediği zaman değerini anlayacağım türden.

Baaaaağğğğzı şeyler ise hiç yolunda gitmiyor; yolunda gideceği zaman "bugünkü aklımla seveceğim" türden.

-----------------------------------

Şu yalnızlık denen şey var ya.

Alışılası, sevilesi şey değil.

Yok kurtlar yalnız yaşar, yok tek başına isen bil ki zirvedesin falan, o tittiri dottan laflar var ya, o lafları edeni ya aç kurtlara atıcan, yada o zirvenin sivri tepesine...

Tööbe tööbe...

Bunca yıldır profesyonel olarak yalnızlık yaşıyorum hala alışabilmiş değilim.

Keşke sosyal hayvanlar olmasaydık da asosyal ama en azından insanlar olarak kalabilseydik. 

-----------------------------------

Buraları da özlemişim, yazmayı okumayı.

Herşeyi özlüyorum, bazı hafif kötü şeyleri bile.

Aşkı çok pis fena özlemişim ama, onu biliyorum.

-----------------------------------

Özet: Belki bir gün biri okur da yardıma gelir diye şişeye konup okyanusa salınan, ardından da yıllar sonra kumsalda 5 yaşında bir çocuğun bulup üstüne taharetlendikten sonra "anneeeaaaa, bittttiiiiii" diye kenara atıp gittiği bir acil durum mesajı gibi hissediyorum şu an.

----------------------------------- 

Sevdiği gibi sevilene selam,
Sevgilerle kalmaya devam.
 (^_^)

-----------------------------------