Terk Etmek, Edilmek, Ettirmek, Ettirilmek, Ettirtirilmek...

Her sene bu vakitler terk edilirim, erkeği olsun kızı olsun, aşkı olsun meşki olsun aşağı yukarı bu aralarda beni bi terkederler.

Benim üç aylarım da bunlar galiba.

Ama mübarek değiller!

Şubat büyük umutlarla başlar, bir cacık olmadan biter,
Mart birşeylere anlam vermeye veya olan anlamı idrak etmeye çalışmakla geçer,
Nisan biterken de nihai zıçış yaşanır ve gelecek seneye kadar ben bu üç ayın hesabını, muhasebesini yapıp dururum.

----------------------

Gerçekten öyle miyim bilmiyorum ama  en azından şu son 2 yıldır, bilhassa son 1 yıldır, en hassa da son 5 aydır sevgiden, aşktan, dişi cinsiyetten, erkek cinsiyetten, her türlü cinsiyetten, cinsellikten, ilişkilerden, duygulardan, öpüşmekten, sevişmekten, insanın kalbini erittiği ifade edilen o her türlü tatlı mutluluktan inanılmaz derece nefret ediyorum.

İnanmıyorum hatta en başta.

Nefret onun peşinden geliyor.

Hani gidip bir düğün bassam da birilerinin mutlu gününü mahvetsem, yolda öpüşen bir çift görsem de kafalarından aşağı kırmızı mürekkep döksem falan anca içimdeki bu şehvetli nefreti söndürebilirim gibi geliyor. 

Galiba gerçekten öyleyim ya, mutluluk beni mutsuz ediyor abi, bana ters galiba anlaşılan. 

---------------------- 

Hacı ben çok fazla şey yitirmişim.

Bayaa bayaa yitirmişim ve bitirmişim artık.

Dünyada pek çok şey yitiren pek çok insandan biri de ben olmuşum.

Tamam belki zıkkımın pekinde sıtma sinekleriyle uyuyan yada elisinin körüsünde içecek su bulamayan adı duyulmadık ülkenin sanı duyulmadık vatandaşı kadar olmayabilirim ama...

Hakikaten bazı şeyler sadece ben inandığım için varmış!

İnancımı tazelemek için geldiğini söyleyn herkes ve herşey kalanları da söküp götürdü benden ki onu artık kendi eşekliğime bağlıyorum, söktürttürttürrrrmeseymişim ben de, o ayrı...
----------------------

Sonuç olarak diyebilirim ki zeker kullanmak suretiyle tüm bu akvam-ı beşeriyenin taaa fercini müsakeşe edeyim.

Neyleyim ki bî-baht olanın bağına bir katresi düşmezmiş, baran yerine dür-ü güher yağsa semadan... 

----------------------

Alın da size dünyanın en güzel şarkısı.

Açın kudurun, için kudurun anacım:




Gogol Bordello
Occurrence On The Border (Hopping On A Pogo-Gypsy Stick) 

----------------------

Notatosfer: Aslında içimdeki herşeyi dökmeden çıkmayacaktım da neyse, bakarsın yazmak iyi gelir de mutlu olurum, neme lazım, hiç gerek yok, sonra işin yoksa o mutluluğu korumaya çalış, bir sürü masraf, ne gereği var...


---------------------- 

Şey: 100. postummuş bu. İnsan 100. postuna adam akıllı birşey yazmaz mı? Doğum gününe Kargalar diye şarkı koyan adamsa yazmaz. Ne 100.'ler, ne 1000.'ler yaşadık da neyimize yaradı ki zaten, boş geeeççç...

 

2 Yormuyorum:

yeşim dedi ki...

Açtım kudurdum çok güzelmiş 😃 nerdesiniz ayol kayıplara karıştınız yine..buarada hiç olmaması varlık içinde yokluk çekmekten iyidir..😐

Syrano dedi ki...

Şu görevleri bu görevleri derken, seçim görevleri de geldi onlarla boğuşuyoruz :))))